54 yaşındaki Ayla Hanım, sağ bacağında bir süredir devam eden karıncalanma hissi nedeniyle bir hastaneye başvurdu. İlk başlarda önemsiz bir durum olduğunu düşünen ve geçici bir rahatsızlık olarak kabul eden Ayla Hanım, zamanla bu durumun günlük hayatını olumsuz etkilediğini fark etti. Adeta bir kabusa dönüşen bu durumun arkasında yatan tehlikenin farkında olmadan hastaneye gitti. Yapılan tetkik ve muayenelerin ardından doktorlar tarafından aldığı haber, hem kendisini hem de ailesini şoke etti:
Dr. Mehmet Yılmaz, bu alanda oldukça tecrübeli bir nöroloji uzmanı. Ayla Hanım’ın durumunu değerlendirdikten sonra, “Hastanızdaki bacak karıncalanmasının nedeni, ileri evre multipl skleroz (MS) hastalığı. Böyle bir durumda maalesef çok az süreniz kalmış,” diyerek 56 yaşındaki kadının hayatı için bir dönüm noktası olan bu haberi açıkladı. Ayla Hanım, ilk duyduğunda hastalığın ismini bile duymamıştı. Gözleri dolarak, “Bu ne demek? Daha yaşamayı planladığım o kadar çok şeyim var ki!” dedi. Bu cümle, hem hastanın hem de doktorun ruh halini anında değiştirdi.
Ayla Hanım’ın durumunu değerlendiren Dr. Yılmaz, “MS hastalığı, merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalıktır ve maalesef ilerleyici bir biçimde seyreder. Hastaneye geldiğinizde bacaklarınızdaki karıncalanma, hastalığın başladığını gösteren bir sinyal olmuş. Ancak tanının bu aşamada konulması ve tedavi sürecine geçilmemesi gerçekten üzücü,” açıklamasında bulundu. Kendisi ve ailesi, aldıkları kötü haberin ardından ruhsal olarak da çökmüş durumdaydı. Ayla Hanım’ın kızı, “Anneme bu durumu anlatmak zorunda kaldım. O, hep güçlüydü ama bu haberle yıkıldı,” dedi.
Aile içinde sürekli bir kaygı ve belirsizlik hakimken, Ayla Hanım, hastalığı ve sonrasını araştırmaya, çevresindekilerle bu konuyu konuşmaya karar verdi. İnternette de hastalıktan muzdarip olan insanlarla yolları kesişti. Aynı durumda olan birçok insan onun gibi “Yaşama sevinci” ile doluydu. Üstelik Ayla Hanım, kendisinin ve ruh halinin iyileşmesi için aktif bir yaşam sürmeye karar verdi. Spor ve sağlıklı beslenmeye odaklanarak, kendisini olumlu yönde motive etmeye başladı. },
Aile doktorları, Ayla Hanım’a psikolojik destek önerdi. Psikolog Sevim Çetin, “Kendinizi ve hislerinizi ifade etmek durumundasınız. Korkularınızı aşmanın yolu, duygularınızı kabul etmekten geçiyor,” diyerek ona destek olmaya çalıştı.
Tedavisi için yaşadığı şehir dışındaki bir merkeze gitmesi gereken Ayla, “Bunlar hayatta kalabilme mücadelesi için gerekli adımlar. Yaşamıma, sağlığıma bir şans vermek istiyorum,” dedi. Şimdilerde, her gün spor yapmak için erken kalkıyor. Aktivite ve yapması gereken egzersizlerin bir listesini hazırladı. İlk başta zor olsa da, zamanla alışacağını ve bunun yaratacağı olumlu etkiyi göreceğini düşünüyor. Ayla Hanım, bu ilerleyişiyle sağlıklı yaşam açısından kendine yeni bir yol açmaya çalışıyor.
Bu olay, insan psikolojisinin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ayla Hanım, durumu değerlendirdiği zaman, hayattaki gerçeğin yalnızca bir hastalık olmadığını, aynı zamanda yaşamın sunduğu sürprizler olduğunu da fark etmişti. Aynı zamanda, her gün yaşamın tadını çıkarmanın ne kadar önemli olduğunu anlayarak, hem kendine hem de çevresindekilere ilham verecek bir hayat sürmeye karar verdi.
Bu olay, sağlık sorunlarının yanı sıra insan ruhunun gücünü sergileyen bir hikaye haline geldi. Ayla Hanım, yaşadığı zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, çevresindeki insanların destekleri ile daha güçlü hale gelmeye başladı. Her adım, her nefes onun için bir mücadele haline geldi. Sağlık gibi en değerli varlığın, hayatta kalma mücadelesinde ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Ayla Hanım, tüm bu sürece rağmen hayatına devam edeceğine inanıyor ve bu hayat mücadelesinin ona yeni bir hayat dersi vermesi için dua ediyor. “Üç haftam kaldı” ifadesi, ona hayatta kalmaya yönelik bir motivasyon sağladı. Onun hikayesi, yaşama sevincinin her koşulda korunması gerektiği mesajını taşıyor.