14 Ekim 2023 tarihinde, Balıkesir ilinde saat 14:23’te, merkez üssü ise Edremit Körfezi olan 6,1 büyüklüğündeki deprem, şehrin birçok bölgesinde hissedildi. Deprem anında yaşanan panik, şehrin sakinlerini sokaklara dökerken, birçok vatandaş derin bir endişe ve korku içinde kendilerini dışarı attı. Bu beklenmedik doğal afet, hem hayatı durdurdu hem de insanlarda unutulmaz anların oluşmasına neden oldu. Uzmanlar, bu durumu değerlendirirken vatandaşların genel olarak deprem yönetimi ile ilgili bilgi eksikliklerine dikkat çekiyorlar.
Depremin başında yaşanan sarsıntı, çevre illerden de hissedildi. İstanbul, Bursa ve İzmir gibi büyük şehirlerde de gözlemlenen bu deprem, yerel medyada geniş yankı buldu. Balıkesir Valiliği, hemen ardından bir kriz merkezi kurarak, olayın boyutlarını ve etkilerini değerlendirmek üzere çalışmalara başladı. İlk belirlemelere göre can kaybı yaşanmadığı, ancak maddi hasarların bulunduğu belirtildi. Şehirdeki bazı binalarda çatlaklar oluştuğu ve vatandaşların büyük ölçüde panik içinde evlerini terk ettiği bildirildi.
Edremit’teki sahil kesiminde, deprem sonrası büyük bir kalabalık olduğu görülürken, belediye ekipleri hızlı bir şekilde olay yerine intikal etti. Halkın güvenliği için önlemler alındı. Gözlerin çevrildiği bu büyük doğal afette, Türkiye’nin dört bir yanından destek mesajları yağmaya başladı. Sosyal medyada #BalıkesirDepremi etiketiyle birçok paylaşım yapılırken, Kızılay ve AFAD gibi kuruluşlar, ihtiyaç duyduğu durumlar için bölgeye ekip göndermeye başladı.
Yerel halk, deprem sonrası yaşananları değerlendirdiğinde, derin bir korku yaşandığını ifade ettiler. Özellikle çocukları olan aileler, çocuklarının güvende olup olmadığını düşünerek büyük bir endişeyle dışarı çıktı. Yaşlılar ise sarsıntı anında yaşadıkları çaresizliği dile getirerek, "Böyle bir şey beklemiyordum, Allah korusun" şeklinde yorumlarda bulundu. Bu durum, deprem güvenliği konusunun tekrar gündeme gelmesine neden oldu. Uzmanlar, her deprem sonrasında olduğu gibi, kamuoyunu bilinçlendirmek ve hazırlıklı olmak adına takip edilmesi gereken adımların üzerinde duruyor.
Balıkesir’deki okullarda da eğitim faaliyetleri, bu durumun ardından farklı bir şekilde ele alınmaya başlandı. Öğrencilerde deprem tatbikatları düzenlenerek, olası bir afete karşı hazırlıklı olmaları için bilinçlendirmeler yapıldı. Öğretmenler, öğrencilerini bu konuda bilgilendirirken, ailelere de deprem öncesi, sırasında ve sonrasında yapmaları gerekenleri anlatan bilgilendirme broşürleri dağıtıldı.
Balıkesir’de yaşanan bu deprem, gerek uzmanlar gerekse halk tarafından, “Bu tür büyük depremler için hazırlıklı olmalıyız” cümleleriyle ele alınmaktadır. Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı göz önüne alındığında, bu tür doğal afete karşı alınacak tedbirlerin daha da önem kazandığı ifade ediliyor. Yüksek katlı binaların, proje aşamasında bu tür afetlere dayanıklı olarak inşa edilmesi gerektiği, ayrıca vatandaşa düşen görevlerin de unutmaması gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, Balıkesir’de meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, kentteki tüm sakinler için unutulmaz bir deneyim oldu. Bu olay, deprem bilincinin artması ve kişisel güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatmış oldu. Depremin ardından atılan adımlar, sadece bu doğal afete anında müdahale etmekle kalmayacak, aynı zamanda gelecekte oluşabilecek herhangi bir doğal afete karşı da hazırlıklı olmanın önemini ortaya koyacaktır. Yapılan değerlendirmelere göre, afet yönetiminin etkili bir şekilde yürütülmesi, toplumun dayanıklılığını artırmak için şarttır.